Aile Konutu Şerhine İtiraz Dilekçesi 1
……. AİLE MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE
DOSYA NO:
BEYANDA BULUNAN DAVALI:
VEKİLİ:
D.KONUSU: Davacı tarafın Aile Konutu Şerhi Verilmesine İlişkin İstemine Karşı İtirazlarımızın Sunulması Hakkındadır.
AÇIKLAMALAR
Davacı ile Müvekkilimiz 2000 yılında evlenmişler. İlk başlarda düzenli ve mutlu yürüyen evlilik birliği bozulmuş. Davacı müvekkile karşı normal bir evlilik birliğinde beklenenin aksine saygı, sevgi ve hoşgörüden uzak temel yükümlülüklerini bile yerine getirmemiştir. Bu nedenle …… Aile Mahkemesinde müvekkilimiz boşanma davası açma gerekliliğinde bulunmuştur.
Öncelikle Aile Konutu eşler için maddi ve manevi anlam ve değeri olan meskendir. Davacının aile konutu şerhi verilmesine ilişkin istemi buranın maddi manevi önemi ve ihtiyaç olması değil tamamen kötü niyetinden kaynaklanmaktadır. Kendisinin tek amacı Müvekkilimize zarar vermektir yoksa kendisi kutsal evlilik birliği içinde ne kızını ne de eşini önemsemiştir.
Davacının evin kredi taksitlerine ilişkin tamamına yakın kısmını kendisinin ödediğine dayanan ifadeleri gerçeği yansıtmamaktadır.
Kaldı ki bu aile konutu şerhinin konulmasına ilişkin talebin Yüce Mahkemeye sunulması, mahkemenizi yersiz yere meşgul edecektir. 14 Esas Dosya numarasından anlaşılacağı üzere davamızdan feragat etmiş bulunmaktayız yani evlilik birliği hukuken devam etmektedir. Bilindiği üzere TMK Madde 194/3: Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini isteyebilir. Buradan hareketle Davacı aile konutu için şerh konulmasını ilgili Tapu Müdürlüğünden talep edebilir. Bu yargılamaya ihtiyaç duyulmayan bir talep olup bunun için dava açılması oldukça yersizdir bu sebeple davanın reddini talep ediyoruz.
DAVALI VEKİLİ
Aile Konutu Şerhine İtiraz Dilekçesi 2
…… AİLE MAHKEMESİ SAYIN HAKİMLİĞİNE
DOSYA NO:
BEYANDA BULUNAN DAVALI:
VEKİL:
DAVACI:
VEKİL:
KONU: Davaya, davacı tarafın delil listesine karşı beyanlarımız ile delil listemizi içeren dilekçemizdir.
AÇIKLAMALAR
Davacı tarafın aile konutu şerhi konmasını istediği taşınmaz müvekkilime babasından intikal etmiş ve kardeşi ile birlikte müştereken maliktirler.
TMK 194. maddeye göre aile konutu olan taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi verilebilmesi için o konutun eşlerden birine ait olması zorunludur. Oysa ki dava konusu taşınmaz davalı müvekkilimin babasından intikal etmiş olup kardeşi ile el birliğiyle maliktirler. Taşınmaza konacak herhangi bir şerh kardeşinin de tasarrufuna engel olacak ve dava dışı 3. kişiyi güç durumda bırakacaktır.
Aile konutu şerhinin amacı eşlerden birinin tasarrufuyla ailenin yaşam alanı olan konutun kaybedilmemesi ve korunma altına alınmasıdır. Bu tutum her durum ve şart için özel olarak nitelendirilmelidir. Şöyle ki; davacı ile davalı müvekkilim maddi durumları iyi olduğu sırada standartların çok üstündeki dava konusu villada yaşamlarını en lüks biçimde sürdürmüşlerdir. Davacının aşırı müsrif tutumu ve davalı müvekkilimin ticari anlamda zor günler yaşamasıyla hayat standartlarını devam ettiremez duruma gelmişlerdir.
Ancak davacı bu hayat standardından vazgeçmek istememiş ve her ne şart altında olursa olsun aynı lüks ve müsrif yaşamını sürdürmek istemiştir.
Davalı müvekkilimiz iyi niyetle, eşine beraber hayatının sonuna kadar yaşayacağı makul bir evde makul bir gelir ve harcamayla emekliliğini yaşamak istediğini beyan etmişse de davacı eşi bu teklife yanaşmamıştır.
Bu şekilde hem kızlarının eğitimi yarım kalmayacak hem de davacı eşi ve müvekkilimiz daha makul bir hayat düzeyinde yaşayarak hayatlarını devam ettireceklerdir. Müvekkilimiz ve eşi makul bir eve taşınırlarsa kira, mutfak, telefon, su, elektrik giderleri yaklaşık 3.000-4.000-TL olacaktır. Ancak davacı bu teklifi kesinlikle kabul etmemektedir. Davacı şuanda tek başına yaşadığı lüks villa davalı müvekkilimin teklif ettiği gibi 10.000-15.000-USD’ye kiraya verilirse müşterek çocukları da eğitimin kalan kısmını Türkiye’de devam ettirirse bunun da 1.000-2.000-USD maliyeti olacağından, gerçekten bir aile dağılmaktan kurtulacaktır.
Medeni Kanunun korumaya çalıştığı aile kavramı her durumda aynı şartlarda korunamamaktadır. Huzurdaki davada aile konutu olarak özgülenmeye çalışılan lüks villa bir ailenin dağılmasına engel olabilecekken bu şerhin konulmasıyla büsbütün dağılmalarına sebep olabilecek durumdadır.
Aile konutu nedir?
Eşlerin süreklilik gösterecek şekilde çocukları ile birlikte oturdukları ve yeni Türk Medeni Kanununa göre, eşlerin birlikte seçtikleri, yaşamlarını sürdürdükleri herkesçe bilinen ve belirlenebilen konuttur.
Aralarında resmi evlilik bağı kurulan eşlerin ergin olmayan, öz veya üvey evlatları ile birlikte oturdukları, barındıkları, iş hayatları, okul hayatları dışında günlük ortak yaşamlarını sürdürdükleri konuttur.
Eşlerin devamlılık arz etmeyen geçici evleri, yazlık veya yayla evi gibi belirli sürelerde kullandıkları evler, otel odaları, tekneler aile konutu olarak kabul edilemez. Hangi konutun aile konutu sayılacağı yasada tanımlanmamıştır. Madde gerekçesinde “Aile konutu eşlerin bütün yaşam faaliyetlerini gerçekleştirdiği, yaşantısına buna göre yön verdiği, acı ve tatlı günleri içinde yaşadığı, anılarla dolu bir alandır” denilmektedir.
İzne yetkili eşin izin vermekten kaçınması durumunda, haklı sebebin bulunup bulunmadığı; amaçlanan işlemin icrasındaki menfaatin ailenin finansal durumu, diğer eşin ve genel olarak ailenin menfaatleri ile bir arada değerlendirilerek tespit edilir.
Sadece maddi anlamda ailenin yaşadığı konut olarak bakılıp özel durum ve sebepler irdelenmeden aile konutu olarak dava konusu taşınmazın özgülenmesi ailenin genel olarak menfaatlerine ters düşmektedir.
Bu sebeple daha makul ve standart bir konutun aile konutu olarak özgülenmesiyle dava konusu taşınmazın ailenin gelir durumunu dengeleyerek yaşamını sıkıntıya düşmeden devam ettirebilmesi açısından kısıtlanmaması gerekmektedir.
DELİLLER: Sayın Mahkemenin 15 tarihli ara kararı gereği kesin süre içerisinde delillerimizi arz ediyoruz.
1- Nüfus Kaydı,
2- İkametgah kayıtları,
3- ……. Sulh Hukuk Mahkemesi 16 Karar sayılı Veraset İlamı (EK -1),
4- ……. Aile Mahkemesinin 15 E. Sayılı boşanma dava dosyası kapsamı,
5- Tapu Sicil Müdürlüğü, 12 Parsele ait Tapu Kayıtları (tezkere ile kimden intikal ettiği celp edilecek),
6- Tanıklarımız;Davacının yeni iddiaları olursa o iddialara karşı şahit dinletme talebimiz ayrıca olacaktır.
7- ……. Noterliğinin 12 tarihli boşanma vekaletnamesi, (dosyada mübrez) Davacının noterdeki düzenleme şeklindeki vekaletnamede ikametgahını MERSİN olarak belirttiği hususu, davacının Mersin’de annesinde kaldığını ispatlamaktadır. Buna göre müvekkilimizin babasından kalan mal varlığını MÜŞTEREK AİLE KONUTU olarak nitelemesi kendi resmi belgesine aykırıdır. Davacı annesinin yanında kaldığını beyan ettiğine göre müvekkilin babasından kalan evi müşterek konut olarak beyan etmesi tamamen kötü niyetten ibarettir.
8- Keşif ve bilirkişi incelemesi,
9- Yemin ve her türlü yasal deliller.
SONUÇ ve İSTEK:
1- Delillerimizin tezkere yazılarak celbine,
2- Şahitlerimizin dinlenmesine,
3- Haksız davanın reddi ile yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini saygıyla talep ederiz.
Davalı Vekili
