Boşanma Davası Sırasında Eşin Ölmesi

Eşin Ölümünün Boşanmaya Etkisi
Eşlerden birinin ölümü ile artık davada boşanma yönünden karar verilmesi mümkün olmaz. Zira boşanma davasının kabulü, taraflar arasındaki evliliği sona erdirecektir. Oysa evlilik birliği zaten eşin ölümüyle kendiliğinden son bulmuştur.

Boşanma kararı kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardandır ve eşin ölmesiyle kişinin varlığı son bulduğundan ortada boşanma kararı verilecek bir kişi kalmaz. Hukuken bu duruma kişinin taraf ehliyetinin son bulması denir. Hakim ise boşanma yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair karar verir. Ancak bu kararı vermeden önce ölen eşin mirasçılarına tebligat gönderir ve davaya katılıp hayatta kalan eşin kusurunu ispatlayarak onu mirastan düşürme hakları olduğunu bildirir. Hakim bu işlemi kendiliğinden yapar, bu aşamada hayatta kalan eşin davadan feragat etmesi veya geri çekmesi mümkün değildir.

Yargıtay: “Kanun metninden de anlaşılacağı gibi; kusur tespitine yönelik olarak davayı devam ettirebilecek kişi; ölen eşin mirasçılarından biridir. Sağ kalan eşin davayı kusur tespiti yönünden devam ettirme yetkisi olmadığı gibi, davayı devam ettirmede mirasçılık bakımından hukuksal bir yararı da bulunmamaktadır.” (2. Hukuk Dairesi 2011/16768 E. 2012/13392 K.)

Türk Medeni Kanunu’nun 28. maddesinin 1. fıkrasında da kişilik kavramının ölümle son bulduğu şu şekilde ifade edilmiştir: “Kişilik, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlar ve ölümle sona erer.”

Eşlerden birinin ölümü ile artık davada boşanma yönünden karar verilmesinin mümkün olmadığını gördük. Peki, ölen eşin mirasçıları davaya devam ederek tazminat, nafaka, mal paylaşımı, miras ilişkisi yönünden taleplerde bulunabilir mi? Aşağıda bu hususları tek tek ele alalım.

Miras
Boşanma davası devam ederken eşlerden birinin ölümü halinde, hayatta kalan eşin ölen eşin mirasçısı olup olmayacağı tarafıma en sık sorulan konulardan birisidir. Aslında bu husus kanunda açıkça ele alınmıştır. Şöyle ki;

Türk Medeni Kanunu’nun 181. maddesinde ölen eşin mirasçılarına boşanma davasına kusur yönünden devam ederek hayatta kalan eşin kusurunu ispatlama ve böylece hayatta kalan eşin mirasçı sıfatını düşürme hakkı tanınmıştır. Ölen eşin mirasçıları hayatta kalan eşin boşanmada kusurlu olduğunu ispatlarsa, kusur tespitine yönelik Aile Mahkemesi’nin vereceği bu kararı Sulh Hukuk Mahkemesine sunarak hayatta kalan eşin mirasçılık belgesinde yer alan mirasçılar arasından çıkarılmasını talep eder. Kanun maddesinin tam metni ise şu şekildedir:

“Madde 181 – Boşanan eşler, bu sıfatla birbirlerinin yasal mirasçısı olamazlar ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendilerine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça, kaybederler.

Boşanma davası devam ederken, ölen eşin mirasçılarından birisinin davaya devam etmesi ve diğer eşin kusurunun ispatlanması hâlinde de yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır.”

Özetle, boşanma davası devam ederken eşin vefat etmesi, sağ kalan eşin miras hakkını direkt olarak ortadan kaldırmaz. Taraflar henüz yasal olarak boşanmamış olduğundan sağ kalan eş, ölen eşin yasal mirasçısı olur. Diğer mirasçılar, örneğin çocuklarla miras paylaşımına katılır.

Ancak önemle belirtmem gerekir ki, hayatta kalan eş mirasın paylaşılmasından önce evlilik içerisinde edinilmiş mallara katılma rejimiyle hak kazandığı %50 payın kendisine verilmesini, daha sonra ölen eşe kalan payın miras paylaşımına konu edilmesini isteyebilir. Bu oldukça önemli bir detaydır, aşağıda mal paylaşımı başlığında daha detaylı izah edeceğim.

Eşin ölümü nedeniyle evlilik mallarının paylaşılması, mirasın paylaşılması, aile konutunun hayatta kalan eşe tahsis edilmesi hususlarında danışmanlık ve avukatlık hizmeti almak için hemen Avukat Saim İncekaş ile iletişime geçin.
Mal Rejiminin Tasfiyesi
Mal paylaşımı, ölen eşin mirasçıları ve hayatta kalan eş arasında, miras hukuku ve mal rejimi kurallarına göre yapılır.

Uygulamada boşanma ve mal paylaşımı (tasfiye) davaları ayrı birer dava olarak görülmektedir. Bilindiği üzere eşler arasındaki mal paylaşımı davasının sonuçlanabilmesi için evliliğin son bulması gerekir. Boşanma davası esnasında eşlerden birinin ölümüyle de evlilik son bulmuş olur ve bu şart sağlanır. Dolayısı ile mal paylaşımı davası ölen eşin hayatta olan eş dışındaki mirasçılarına karşı devam ettirilir.

Mal paylaşımı davasında, ölen eş hayatta olsaydı ona karşı öne sürülecek kişisel mal, edinilmiş mal, katma değer alacağı gibi iddialar ölen eşin mirasçıları davalı gösterilerek onlara karşı ileri sürülür.

Tazminat
Türk hukukunda, eşlerin birbirlerine karşı kusurlu davranışları sebebiyle maddi veya manevi tazminat talep edebilmeleri için evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesi gerekmektedir. Dolayısı ile eşlerden birinin ölümü durumunda, evlilik ölüm ile son bulacağından, ölen eşin mirasçıları hayatta kalan eşe karşı kusurlu davranışları sebebiyle maddi-manevi tazminat talebinde bulunamazlar.

Nafaka
Boşanma davası devam ederken eşlerden birinin ölümü halinde, sağ kalan eşin nafaka hakkı sona erer.

Boşanma davası sırasında mahkeme tarafından nafaka ödenmesine karar verilmişse, aleyhine nafaka kararı verilen eşin vefatıyla birlikte ölüm anından sonrası için nafaka istenemez. Ancak ölüm tarihinden önceki döneme ilişkin birikmiş nafaka alacağı, mirasın açılmasından sonra terekeden talep edilebilir.

Eğer ki boşanma davası devam ediyorsa, nafaka talep edilmişse ancak henüz hakim tarafından bir karar verilmemişse, aleyhine nafaka talep edilen eşin ölümüyle birlikte artık bu konuda geçmişe yönelik dahi karar verilemez.

Ayrıca boşanma davası sırasında tedbir nafakasına yönelik karar verilmiş olsa bile, eşin ölümüyle bu karar da kendiliğinden ortadan kalkar. Sağ kalan eş geçici nafaka alacağını mirasçılardan talep edemez.

Müşterek Çocuklar
Boşanma davası sırasında eşlerden birinin ölümü, evlilik içerisinde dünyaya gelmiş müşterek çocuklar açısından velayet ve katılım nafakası gibi bazı sonuçlar doğurur. Bunlara da kısaca değinelim.

Velayet
Boşanma davası devam ederken eşlerden birinin ölümü durumunda velayet kendiliğinden sağ kalan eşe geçer. Ancak ölen eşin yakınları, sağ kalan eşin velayete uygun olmadığını iddia ederek velayetin kendilerine verilmesini isteyebilirler. Bu durumda hakim, yargılama neticesinde, çocukların yararına en uygun olan tarafı velayet sahibi olarak tayin eder.

Katılım Nafakası
Sağ kalan eş, küçük çocukların bakımı, eğitim masrafları ve geçim ihtiyaçlarını karşılamakla yükümlü olmaya devam eder. Gerektiğinde sağ kalan eş, ölen eşin terekesinden çocukları için nafaka talep edebilir.

Sosyal Güvenlik Hakları
Eşin boşanma davası esnasında ölümü durumunda, sağ kalan eşin sosyal güvenlik haklarında birtakım değişiklikler meydana gelir:

Eşin ölümünden sonra, sağ kalan eş artık dul eş olarak kabul edilir. Bu, sağ kalan eşe bazı sosyal güvenlik hakları sağlar.
Ölen eşin emekli maaşı veya geliri varsa, belirli şartlara göre bu maaşın bir kısmı sağ kalan dul eşe bağlanabilir. SGK evliliğin ölümle mi yoksa boşanma ile mi son bulduğuna göre farklı ödemeler yapmaktadır.
Dul ve yetim aylığı alma hakkı doğar. Dul eş, ölen eşinden dolayı SGK’dan dul ve yetim aylığı alabilir.
Sağlık sigortası bakımından da dul eş statüsüyle bir takım haklar elde eder. Ölen eş üzerinden genel sağlık sigortası devam eder.
Dul eş, eşinden dolayı ölüm aylığı gibi bazı sosyal yardımlara da hak kazanır.
Mirasçıların Davaya Devam Konulu Talep Dilekçesi
Davaya ölen eş yerine kusur tespiti amacıyla devam etmek isteyen mirasçılar aşağıdaki gibi bir dilekçeyle ilgili mahkemeye talepte bulunmalıdır:

…….  4. Aile Mahkemesi’ne

Dosya No: […] [İsim-Soyad] [Adres] [Telefon Numarası]

Konu: Davaya Devam Talebi

Sayın Hakim,

Ben, [ad soyad], [tarih] tarihinde vefat eden [ölen eşin adı soyadı]’nın kanuni mirasçısı olarak, devam etmekte olan boşanma davasına katılmak istiyorum. [Ölen eşin adı soyadı], hayatını kaybetmeden önce [diğer eşin adı soyadı] ile aralarında devam eden boşanma davasını başlatmıştı. TMK 181/2 maddesi uyarınca, bu davaya hayat olan eşin kusurunun tespiti amacıyla mirasçı olarak devam etmek istiyorum.

Saygılarımla, [İmza] [Ad Soyad] [Tarih]

Sonuç
Boşanma davası sırasında eşlerden birinin ölümü, davayı ve tarafların hukuki durumunu önemli ölçüde etkiler.

Öncelikle, ölen taraf bakımından dava kendiliğinden sona erer. Diğer eş içinse, boşanma davası konusuz kalır ve ölen eşin mirasçılarına tebligat gönderilerek davaya kusur yönünden katılma ve ispatlarlarsa hayatta kalan eşin mirasçılığını düşürme hakkı sağlanır.

Ölen eşin mirastaki payı, tazminat talepleri, nafaka yükümlülükleri, ortak çocuklarla ilgili konular, sosyal güvenlik hakları gibi birçok husus, ölüme bağlı olarak yazıda başlıklar halinde izah ettiğimiz şekilde etkilenir.

 

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bilgilendirme

Bu site Av. Gökhan Yağmur tarafından kurulmuş olup tamamen bilgilendirme amacı ile hizmet etmektedir. Burada ki bilgi ve belgeler birebir sizin davalarınızı çözmeyeceğinden muhakkak bir avukata danışmanız önerilir.

Sosyal Medya'da Paylaş