Nafakanın Kaldırılması Davası, Nafaka Nasıl Kaldırılır?

Nafakanın Kaldırılması Davası ve Nafaka Nasıl Kaldırılır konusu, boşanma sonrası en çok merak edilen ve üzerinde durulan konulardan biridir. Boşanma süreçleri, çiftler için zaten duygusal ve psikolojik olarak zorlayıcı bir dönemken, nafaka meseleleri bu süreci daha da karmaşık hale getiriyor. Özellikle, Türkiye’de ekonomik koşulların ve kişisel durumların zamanla değişebilmesi, nafakanın kaldırılması taleplerini sıkça gündeme getiriyor. Bu yazımız, nafakanın kaldırılması davasının ne olduğunu, hangi şartlar altında gerçekleşebileceğini ve bu sürecin nasıl yönetileceğini detaylı bir şekilde ele alacağım.

Nafaka, boşanma sonucu maddi durumu olumsuz etkilenen tarafın yaşam standardını koruyabilmesi için diğer eş tarafından sağlanan mali destektir. Ancak, zaman içinde nafaka borçlusu açısından olumsuz yönde değişen koşullar, nafakanın kaldırılmasını gündeme getirebilir. Peki, nafaka kaldırılabilir mi? Bu süreç nasıl işler? Hangi durumlar, nafakanın kaldırılması için yeterli sebep sayılır? Bu soruların cevapları, birçok vatandaşımıza ışık tutacaktır.

Yazımda, nafakanın kaldırılması davasının hukuki yönlerini, gereken şartları ve sürecin nasıl işlediğini adım adım açıklayacağım. Ayrıca, sıkça sorulan sorular bölümüyle, konu hakkında merak edilen diğer detaylara da değineceğim. Nafakanın kaldırılması sürecinde karşılaşılabilecek zorluklar, dikkat edilmesi gereken noktalar ve başarılı bir dava süreci için ipuçları da yazımda yer alacak. Bu kapsamlı rehber, nafakanın kaldırılması davasıyla ilgili merak ettiğiniz her şeyi aydınlatmayı amaçlamaktadır.

Sayfa içeriği:
14 Dakikalık Okuma
Nafakanın Kaldırılması Davası Nedir?
Nafakanın kaldırılması davası, boşanma sonucu bir tarafa yükümlülük olarak verilen nafakanın, belirli şartların değişmesi veya ortadan kalkması nedeniyle sonlandırılması talebiyle açılan hukuki bir süreçtir. Genellikle, nafaka yükümlülüğü altında olan (nafaka borçlusu) kişi tarafından başlatılır. Bu dava türü, yoksulluk nafakası (eş için) veya iştirak nafakası (müşterek çocuk için) gibi farklı nafaka türlerini kapsayabilir. Nafakanın kaldırılması için başvurulan dava, mevcut koşulların değiştiğini ve nafakanın devam etmesi için hukuki bir zeminin kalmadığını ispatlama gerekliliği üzerine kuruludur.

Şartları ve Sebepleri
Hangi şartlar ve durumlarda nafakanın kaldırılmasını talep edebilirsiniz? Nafaka ne zaman kaldırılabilir? Hangi hallerde nafaka sona erer? Tüm bu soruların cevabını kapsayacak şekilde, şöyle izah edeceğim:

Nafaka Alan Tarafın Mali Durumunun İyileşmesi (Yoksulluğunun Ortadan Kalkması): Nafaka alan kişinin ekonomik durumunda önemli bir iyileşme olması, kendi geçimini sağlayabilecek duruma gelmesi, nafakanın kaldırılması için geçerli bir sebep olabilir. Örneğin yoksulluk nafakası alan eşin, yeni bir evlilik yapması, iyi bir işe girmesi veya yüksek miras kalması sonucu yoksulluğunun sona ermesi.
Nafaka Yükümlüsünün Ekonomik Durumunun Kötüleşmesi: Nafaka ödemekle yükümlü kişinin mali durumunun kötüleşmesi, ödemeleri yapacak durumda olmaması da nafakanın kaldırılması için bir gerekçe teşkil eder. En kötü ihtimalle mevcut nafakanın azaltılması yönünde bir netice alabilir.
Nafaka Alan Tarafın Yeniden Evlenmesi Veya Evlilik Dışı Fiili Birliktelik Yaşaması: Yoksulluk nafakası alan kişinin yeniden evlenmesi veya aynı evde başkasıyla sevgililik hayatı yaşaması, nafaka yükümlülüğünün sona ermesi için yeterli bir nedendir. Resmi evlilik yapması durumunda nafaka kendiliğinden sona ermiş kabul edilir. Fiili birliktelik durumu dava açarak ispatlanmalıdır.
Nafaka Alan Tarafın Haysiyetsiz Yaşam Sürmesi: Nafaka alacaklısının haysiyetsiz hayat sürmesi halinde, yoksulluk nafakası  mahkeme kararı ile kaldırılır. Haysiyetsiz hayat sürme haline, kadın ticareti yapma, ırza  yönelik suçlar işlemesi, kumar oynama gibi durumlar örnek gösterilebilir.
Nafaka Alan veya Ödeyen Tarafın Vefatı: Her iki tarafın birinden birinin vefatı da, tahmin edeceğiniz üzere, nafaka yükümlülüğünün sona ermesine neden olur.
Müşterek Çocuğun Reşit Olması: Çocuğa ödenen iştirak nafakası 18 yaşına girmesiyle kendiliğinden sona erer. Bu noktadan sonra çocuk isterse, üniversite eğitimine devam ettiği müddetçe, kendi adına ayrı bir yardım nafakası davası açabilir.
Toplu Ödeme Varsa, Sona Ermesi: Nafakanın toptan ödenmesine karar verilmesi halinde, nafaka tek seferde ödeneceğinden, ödenme ile son bulmaktadır. Toptan ödenme halinde, yapılan ödemelerin geri ödenmesine karar verilemez.

Nafakasının kaldırılması için bir mahkeme kararına ihtiyaç duyulduğu durumların gerçekleşmiş olması ve nafaka borçlusunun nafakanın kaldırılmasını istememesi durumunda nafaka ödenmeye devam edilir. Nafakanın sona ermesi nedenlerinden birinin gerçekleşip, nafaka borçlusu tarafından nafakanın kaldırılmasına yönelik bir şey yapılmazsa artık ödenen nafakalar geri istenemez. Yukarıda nafakanın sona erdiği hangi durumlarda mahkeme kararı gerektiği, hangi durumlarda mahkeme kararı olmaksızın kendiliğinden sona erdiğini açıkladım. Bu hususlara son derece dikkat etmeniz gerekir.

Nafakanın kaldırılması davası, detaylı bir hukuki süreç gerektirir ve mahkeme, davanın şartlarını titizlikle değerlendirir. Bu süreçte, nafaka yükümlülüğünün kaldırılması için yeterli kanıtların sunulması ve mevcut durumun hukuki şartlara uygunluğunun ispatlanması gerekmektedir.

Nafakanın Kaldırılması Sürecinde Yoksulluk Nafakası ve İştirak Nafakası Arasındaki Farklar
Yoksulluk nafakası, boşanma sonucu ekonomik durumu olumsuz etkilenen eşin, yaşam standardını bir ölçüde koruyabilmesi için diğer eşten talep edebileceği mali destektir. İştirak nafakası ise, velayet kendisine verilmeyen boşanmış ebeveynin, ortak çocuklarına karşı mali sorumluluklarını yerine getirmesi için ödediği miktardır.

Nafakanın kaldırılması süreci, yoksulluk ve iştirak nafakası arasındaki bu temel farkları göz önünde bulundurarak ele alınmalıdır. Yoksulluk nafakasının kaldırılması, genellikle maddi durumda meydana gelen önemli değişiklikler veya nafaka alan eşin yeniden evlenmesi gibi durumlarla ilişkilendirilir. Öte yandan, iştirak nafakası, çocuğun menfaatleri gözetilerek değerlendirilir ve genellikle çocuğun erginliğe ulaşması veya ekonomik olarak bağımsız hale gelmesiyle sona erer.

Gördüğünüz üzere, “Nafaka Nasıl Kaldırılır?” sorusuna yanıt ararken, hangi tür nafakanın söz konusu olduğunu belirlemek ve bu doğrultuda uygun hukuki adımları atmak gerekir. Her iki nafaka türü de farklı koşullar altında kaldırılır.

Nafakanın Davasız, Kendiliğinden Kalktığı Durumlar
Taraflardan birinin ölümü, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ve müşterek çocuğun 18 yaşına girmesi halinde yoksulluk nafakası kendiliğinden kalkar. Ayrıca bir mahkeme kararına gerek yoktur. Nafaka borçlusu olarak evlilik haberini öğrendiğiniz anda ayrı bir dava açmadan, nafaka ödemeye son verebilirsiniz. Aynı örnek ölüm ve çocuğun reşit olması olayları için de geçerlidir. Çünkü bu durumlarda nafakanın kendiliğinden kalkacağına yönelik kanun düzenlemesi emredici niteliktedir.

Aile Mahkemesi talep üzerine, nüfus kayıtlarını dikkate alarak, yoksulluk nafakasının ortadan kalktığını tespit etmelidir.

Nafakanın Kaldırılması Davası Süreci
Türk Medeni Kanunu uyarınca evlilik dışı ilişki yaşama, haysiyetsiz hayat sürme, alacaklının yoksulluğunun ortadan kalkması ya da borçlunun mali gücünün azalması hallerinde nafaka mahkeme kararı ile sona erer. Hakim bu hallerde nafakaya son vermek zorundadır. Takdir yetkisi bulunmamaktadır.

Bu süreç, nafakanın kaldırılması isteğinin mahkemeye sunulmasından, kararın çıkmasına kadar olan aşamaları kapsar. Aşağıda, nafaka davası sürecinin temel adımlarını ve bu süreçte dikkat edilmesi gereken önemli noktaları detaylı bir şekilde ele alacağım.

Nafakanın kaldırılması davasını kim açabilir?
Görevli ve yetkili mahkeme hangisidir?
Nafakanın kaldırılması davasında zamanaşımı veya süre var mıdır?
1) Dava sürecinin başlatılması
Nafakanın kaldırılması davası süreci, dava dilekçesinin hazırlanması ve ilgili mahkemeye sunulmasıyla başlar. İspat yükü nafaka borçlusundadır. Bu aşamada, nafakanın kaldırılmasını talep eden taraf, nafakanın kaldırılması gerektiğine dair geçerli sebepleri ve taleplerini açıkça belirtmelidir. Dava, yukarıda detaylıca izah ettiğim şartlar çerçevesinde, genellikle nafaka alan veya ödeyen kişinin maddi durumunda önemli bir değişiklik olması, nafaka alan kişinin yeniden evlenmesi gibi durumlar nedeniyle açılır.

Hukuki Dayanak: Nafakanın kaldırılması talebinizin hukuki dayanaklarını belirleyin. Bu, yasal mevzuat, önceki yargı kararları ve benzer dava örnekleri üzerine kurulabilir. Nafakanın kaldırılması talebiniz aynı zamanda nafakanın azaltılması talebini de kapsar. Yani hakim nafakayı kaldırmayıp sadece azaltılması yönünde bir karar verebilir.
Uzmanlık Alanı: Nafaka davalarında deneyimli bir avukat seçin. Avukatınızın geçmişte benzer davalarla ilgilenmiş olması önemlidir.
Mantıklı Argümanlar: Mahkemede, nafakanın kaldırılması veya azaltılması gerektiğini mantıklı ve ikna edici bir şekilde sunun. Bu, maddi durumunuzdaki değişiklikler veya nafaka alanın durumundaki iyileşmeler olabilir.
Esneklik ve Müzakere: Mümkünse, karşı taraf ile anlaşmaya varabilecek esnek bir yaklaşım benimseyin. Bu, davanın daha hızlı ve daha az maliyetli bir şekilde sonuçlanmasına yardımcı olabilir.
2) Gerekli belgeler ve kanıtlar
Nafaka davasında başarıya ulaşmak için, iddialarınızı destekleyecek belge ve kanıtların toplanması büyük önem taşır. Nafakanın kaldırılması için gerekli şartların oluştuğunu ispat etmenizi sağlayacak bu belgeler arasında;

Mevcut maddi durumu gösteren belgeler (gelir durumu, mal varlığı, banka hesap özetleri),
Maddi durumda meydana gelen değişiklikleri kanıtlayan belgeler (işten çıkarma, yeni iş, maaş değişikliği vb.),
Nafaka alan kişinin maddi durumunun iyileştiğine dair kanıtlar (yeni evlilik, işe giriş, miras vb.),
Çocukların durumunu gösteren belgeler (eğitim masrafları, sağlık giderleri vb.),
Durumunuzu destekleyebilecek tanıkların beyanları (hem maddi durumunuzla ilgili hem de nafaka alanın yaşam koşullarıyla ilgili) yer alabilir.
3) Davanın işleyişi ve mahkeme aşamaları
Dilekçenin Sunulması: Süreç, nafaka kaldırma talebi içeren dilekçenin ilgili aile mahkemesine sunulmasıyla resmen başlar.
Duruşma Tarihinin Belirlenmesi: Mahkeme, dava dosyasını inceledikten sonra bir duruşma tarihi belirler.
Delillerin Sunulması: Davanın duruşmasında, her iki taraf da iddialarını destekleyecek delil ve belgeleri sunar.
Tanık Beyanları: Gerekli görüldüğü takdirde, tanıkların ifadelerine başvurulabilir.
Karar Aşaması: Mahkeme, sunulan delil ve belgeleri değerlendirerek nafakanın kaldırılması talebi hakkında bir karar verir. Mahkeme davayı kabul ederse, nafaka dava tarihinden itibaren kaldırılır. Hakim ayrıca, nafakayı kaldırmak yerine azaltmasına da karar verebilir.
Nafaka davası süreci, genellikle karmaşık hukuki prosedürler içerir ve her davanın kendine özgü koşulları vardır. Bu nedenle, sürecin başından itibaren bir avukatla çalışmak, davanın başarılı bir şekilde yönetilmesine ve haklarınızın korunmasına yardımcı olabilir. Avukatınız, gerekli belge ve kanıtların toplanmasından, mahkeme sürecindeki savunmanıza kadar her aşamada size rehberlik edecektir.

Yargıtay’ın Nafakanın Kaldırılması İle İlgili Önemli Kararları
Yargıtay kararları ve örnek olay incelemeleri, nafakanın kaldırılması davalarında önemli bir referans noktasıdır. Bu kararlar, benzer davalarda yol gösterici olur, hukuk pratiğindeki eğilimleri yansıtır ve yeni dava açacak vatandaşların dayanabilecekleri emsal olaylar yaratır. Aşağıda, nafakanın kaldırılması ile ilgili Yargıtay’ın önemli kararlarına ve gerçek dava örneklerine yer vereceğim.

Başka Bir Erkekle Fiilen Evliymiş Gibi Yaşama: Yargıtay, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra davalının bir başka erkekle fiilen evliymiş gibi birlikte yaşadığı ve bu durumun yoksulluk nafakasının kaldırılması için geçerli bir sebep olduğunu belirtmiştir. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2013/20565 E. – 2014/4474 K. sayılı kararı)
Emekli Olmak Nafakanın Kaldırılması Sebebi Değildir: Davacının emekliliği, ekonomik durumunun kötüleşmesine yol açmış olup, bu durum nafakanın kaldırılmasına değil, miktarının artırılması veya azaltılmasına etki eder. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/19127 E.,2014/3680 K. sayılı kararı)
İştirak Nafakası Çocuğun Ergin Olmasıyla Kendiliğinden Ortadan Kalkar: Çocuk ergin olduğunda ve eğitimine devam etse bile, eğer çocuk tarafından ayrıca bir yardım nafakası davası açılmamışsa, iştirak nafakası otomatik olarak sona erer. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/447 E. – 2016/2843 K. sayılı kararı)
Anlaşmalı Boşanmadan Sonra Kendi Kusuruyla Semeresiz Kalmak Nafakanın Kaldırılmasını Gerektirmez: Anlaşmalı boşanma sonrasında bir tarafın kendi kusuru nedeniyle maddi ya da manevi olarak bir zarara uğraması (semere alamaması) durumunda, bu durumun nafakanın kaldırılması için bir gerekçe oluşturmaz. Yani, boşanma sonrası eşlerden biri kendi hatasıyla maddi ya da başka bir türde bir yarar sağlayamaz hale gelmiş olsa bile, bu durum var olan nafaka yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2012/23522 E. – 2013/1734 K. sayılı kararı)
Nafakanın Kaldırılması Davasında Ekonomik Durum Detaylı Soruşturulmalıdır: Nafaka yükümlülüğünün sona erdirilmesi taleplerinde, hem nafaka ödemekle yükümlü olan kişinin hem de nafaka almakta olan kişinin mali durumlarının dikkatlice değerlendirilmesi gerekir. Bu tür davaların değerlendirilmesinde, sadece talepte bulunan kişinin ekonomik durumunun iyileşmiş olması değil, aynı zamanda nafaka alıcısının mali durumu ve ihtiyaçları da göz önünde bulundurulmalıdır. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/5154 E. – 2016/14337 K. sayılı kararı)
Nikahsız Başka Birisiyle Yaşamak Nedeniyle Nafakanın Kaldırılması Talebi Nafaka Borçlusu Tarafından İspat Edilmelidir: Nafaka borçlusunun, nafaka alıcısının nikahsız bir şekilde başka birisiyle yaşadığını iddia ederek nafakanın kaldırılmasını talep etmesi durumunda, bu durumun borçlu tarafından ispat edilmesi gerekir. Yargıtay, nafaka alıcısının başka biriyle nikahsız yaşamasının nafaka yükümlülüğünün sona erdirilmesi için bir gerekçe oluşturabileceğini, ancak bu durumun nafaka borçlusu tarafından açık ve net bir şekilde kanıtlanması gerektiğini söyler. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/19128 E. – 2014/3555 K. sayılı kararı)
Sürekli ve güvenceli bir gelire sahip olunması bile nafaka açısından yoksulluğu ortadan kaldırmayabilir: Yargıtay kararında, nafaka yükümlülüğünün değerlendirilmesinde, yalnızca gelirin varlığı ve sürekliliğinin değil, aynı zamanda yaşam maliyeti, kişinin ihtiyaçları ve genel ekonomik durum gibi faktörlerin de dikkate alınması gerektiğini söylemiştir. Bir kişinin geliri olmasına rağmen, bu gelirin yeterli yaşam standartlarını sağlamak için yetersiz kalabileceği durumlar vardır. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2011/20814 E. – 2012/3063 K. sayılı kararı)
Davacının (kadının) çalışması ve gelirinin bulunması, davalının (kocanın) ortak giderlere (elektrik, su, telefon, kira, yakıt parası vs) katılma yükümlülüğünü tamamen ortadan kaldırmaz: Yargıtay, bir kadının çalışıyor olması ve kendi gelirine sahip olmasının, kocanın evin ortak giderlerine (elektrik, su, telefon, kira, yakıt gibi) katılma yükümlülüğünü tamamen ortadan kaldırmadığını vurgulamaktadır. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/13710 E. – 2015/754 K. sayılı kararı)
Çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, nafakanın kaldırılması istemi aynı zamanda nafakanın azaltılması istemini de kapsar: “Çoğun içinde az da vardır” kuralına dayanarak, bir tarafın nafakanın tamamen kaldırılmasını istemesi durumunda, mahkemenin bu talebi değerlendirirken nafakanın azaltılmasını da dikkate almalıdır. Bu, mahkemenin, nafakanın tamamen kaldırılması için yeterli sebep bulunmaması halinde, nafakanın miktarını azaltma yetkisine sahip olduğu anlamını taşır. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/14038 E. – 2017/2856 K. sayılı kararı)
Yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkeme kararıyla nafaka kaldırılır: Nafaka alacaklısının yoksulluğu sona ermişse, bu vakıa mahkeme önünde ispatlanmalıdır, nafaka ancak bu şekilde kaldırılabilir.
Maddi Durum Değişikliği: Yargıtay, nafaka ödeyen kişinin maddi durumundaki önemli değişikliklerin nafakanın kaldırılması veya miktarının yeniden düzenlenmesi için yeterli sebep olduğunu belirtmiştir. Bu değişiklikler iş kaybı, ciddi sağlık sorunları veya gelirde önemli azalma gibi durumları içerebilir.
Nafaka Alanın Yeniden Evlenmesi: Yargıtay, nafaka alan kişinin yeniden evlenmesinin yoksulluk nafakasının sona erdirilmesi için geçerli bir neden olduğuna karar vermiştir. Yeniden evlilik, nafaka yükümlülüğünün sonlandırılması için otomatik bir sebep olarak kabul edilir.
Çocukların Durumu: İştirak nafakası ile ilgili olarak, Yargıtay çocuğun erginliğe ulaşması, kendi kendine yeter hale gelmesi veya eğitiminin sona ermesi gibi durumların iştirak nafakasının sonlandırılması için yeterli olduğunu vurgulamıştır.
Gerçek Dava Örnekleri ve Sonuçları
Dava Örneği 1: Bir davamda, nafaka ödeyen kişinin işini kaybetmesi ve yeni bir iş bulamaması nedeniyle maddi durumunun kötüleştiğini iddia ederek deliller sunduk. Mahkeme, delillerimizi yeterli gördü, davamızı kabul ederek müvekkilimin eski eşine ödediği yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verdi.
Dava Örneği 2: Nafaka alan müvekkilimin eski eşinin yeniden evlendiği bir dava örneğinde, mahkeme, yeniden evliliğin yoksulluk nafakasının sona ermesi için yeterli bir sebep olduğuna hükmetti ve nafakanın sona erdiğine dair tespit hükmü verdi.
Dava Örneği 3: Haysiyetsiz hayat sürdüğü, uyuşturucu kullandığı iddiasıyla müvekkilimin nafaka ödemekle yükümlü olduğu eşine karşı nafakanın kaldırılması davası açtık. İddiamızı ispatlayarak yoksulluk nafakasının kaldırılmasını sağladık.
Bu örnekler ve Yargıtay kararları, nafakanın kaldırılması davalarında mahkemelerin nasıl bir yaklaşım izlediğini anlamanıza yardımcı olacaktır.

 

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bilgilendirme

Bu site Av. Gökhan Yağmur tarafından kurulmuş olup tamamen bilgilendirme amacı ile hizmet etmektedir. Burada ki bilgi ve belgeler birebir sizin davalarınızı çözmeyeceğinden muhakkak bir avukata danışmanız önerilir.

Sosyal Medya'da Paylaş